BOYA EĞİTİMİ

Boyanın en ince ayrıntısına kadar öğrenmeye ne dersin? Boya eğitimi sayfamızı inceleyerek boya ile ilgili A’dan Z’ye tüm terimleri öğren!

Uygulandığı yüzeye yapışarak yüzeyi atmosferik, mekanik ve kimyasal etkilerden koruyan ve yüzeye estetik bir görünüm kazandıran kaplama malzemesidir. Alt yüzeyi göstermesine göre boya ve vernik olarak ikiye ayrılır.

Boyalar yüzeyin doğal görünümünü gizleyen – örten karışımlardır.

Belirli prensipler dahilinde formüle edilir ve içeriğinde beş temel bileşen bulunur.

Çözücü > Binder (Bağlayıcı) >Pigment > Dolgu Maddesi > Katkı Maddeler.

Alt yüzeyi gösteren şeffaf (Transparan) kaplamalardır. Yüzeyler, vernikler ile doğal görünümü engellenmeden, güneş, dış ortam koşulları, çizilme, mikrobiyel bozulmalar, su veya yanma gibi yüzeyleri bozacak etkenlere karşı korunabilir.

Boyanın tüm bileşenlerini, düzgün film oluşturmak üzere bir arada tutan ve boyanın yüzeye yapışmasını sağlayan polimer yapıda kimyasal maddelerdir. Bağlayıcının cinsi ve miktarı, boyanın performans özelliklerini belirleyen en önemli bileşendir (Silinebilirlik, esneklik, yapışma, renk dayanımı süresi vb.).

Alkid, akrilik, poliüretan vb. türleri mevcuttur.

Boyalara renklerini veren ve bağlayıcı içinde çözünmeyen organik ve anorganik yapıdaki mikron büyüklüğündeki katı partiküllerdir. Boya içerisinde örtücülük ve beyaz rengi veren en önemli pigment Titanyum dioksit (Titan) dır.

Işık haslığı, alkali direnci, atmosfer koşullarına dayanım gibi özelliklerine bakılarak kullanım yerlerine karar verilir.

Boyanın miktarını artıran (genişletici – extender), yoğunluk, yüzey düzgünlüğü, parlaklık – matlık seviyesini, örtme gücü gibi unsurları ayarlamak amacıyla boya içine girilen yardımcı maddelerdir.

En çok kalsit, talk, barit, kaolen vb. kullanılır.

Boya üretimi ve uygulama esnasında ortam sağlayan genelde sıvı maddelerdir. Uygulama esnasında kuruma, akma, yayılma gibi birçok özellik çözücüler ile düzenlenir.

Su, sentetik tiner, selülozik tiner, rapid tiner vb.

Boyalara küçük miktarlarda girildiği halde üretimi, kürlenmesi, depolanması ve uygulanması sırasında boyaya önemli özellikler kazandıran kimyasal maddelerdir.

Disperse ediciler, köpük kesiciler, yüzey düzelticiler, kabuk önleyiciler, kurumayı sağlayan yardımcılar, çökme önleyiciler vb.

Boyalara özel işlevler katmayı sağlayan kimyasal maddelerdir.

Çizilmeyi engelleme, antibakteriyel veya antiviral özellik, yanmaya karşı direnç vb.

• İnşaat Boyaları (Dekoratif Boyalar)

• Sanayi Boyaları (Mürekkep, mobilya, oto, gemi boyaları vb.)

• Akrilik boyalar

• Poliüretan boyalar

• Epoksi boyalar

• Klorkauçuklu boyalar

• Polyester boyalar

• Alkid esaslı boyalar

• Melamin boyalar (Fırın)

• Silikon esaslı boyalar (Isıya dayanıklılar)

• Toz boyalar

• Su bazlı boyalar

• Sentetik boyalar

• Selülozik boyalar

olmak üzere üç ana sınıfta toplanabilir ve pek çok alt gruba ayrılabilirler.

Rulo: Tavan ve benzeri geniş alanlarda rulo kullanılabilir. Rulo kullanımı işin süratini arttırabilir. Ancak rulo boyaya daldırıldıktan sonra boya fazlasının uygun rulo tablalarında alınmaması halinde, uygulanması zor bir alet haline gelebilir. Özellikle damlama ve sıçrama sorun yaratabilir.

Fırça: Fırça seçerken fırça kılının tipi, boyadığınız alan ve kullandığınız boya oldukça önemlidir. Kullanım alanına göre alan ne kadar büyükse seçilecek olan fırçanın ebadı da o kadar büyük olmalıdır.

Maskeleme Bandı: Boya ve badana gibi işlerde, boyanması ya da kirlenmesi istenmeyen yüzeylere yapıştırılır, maskeleme yapılmasını sağlar.

Zımpara Kâğıdı: Boya ve macun uygulamalarında yüzeyi düzeltmek amacıyla kullanılmaktadır. Zımpara; 0, 1, 2, 3 ve 4 numara olarak kullanım amacına göre farklı kalınlık ölçülerine sahiptir. (0) en incesi, (4) en kalınıdır. 3 ve 4 numara yüzey hazırlamada, 2 numara macun zımparasında, 1 numara astar tatbikatında ve 0 numara boya zımparasında kullanılır.

Başarılı bir boya yapmak için öncelikle boyamak istediğiniz yüzeyi düzgün bir şekilde hazırlayarak başlayın. Bu, her deliğin, çatlağın, dişin ve yüzey kusurunun kazınması, kumlanması, yamalanması ve doldurulması gerektiği anlamına gelir.

İç Yüzeyler

Yeni sıvalı yüzeyler: Yüzeyler gözden geçirilerek kendini taşıyamayacak durumda olan tüm tabakalar temizlenerek uzaklaştırılmalı, serbest kum, toz ve yağ gibi yapışma gücünü düşürecek faktörlerden arındırılmalıdır. Uygulama yapılacak yüzeyler tamamen kuru olmalıdır. Bu nedenle yeni sıvanmış yüzeyler en az 20 gün sıvanın prizlenmesi için beklenmelidir. Yüzeyler üzerinde varsa çatlak, çukur veya kırıklar Permolit Permomacun Su Bazlı Süper Akrilik İç Cephe Macunu ile düzeltilmelidir. Brüt betonlarda kullanılan kalıp ayırıcı yağlar kesinlikle temizlenmelidir.

Eski boyalı yüzeyler: Kendini taşıyamayacak durumda olan tüm tabakalar temizlenerek uzaklaştırılmalıdır. Oluşabilecek seviye farkları Permolit Permomacun Su Bazlı Süper Akrilik İç Cephe Macunu ile macunlanarak düzeltilmelidir. Uygulamaya geçilmeden önce yüzeyin temiz, sağlam, kuru ve tozsuz olduğu kontrol edilmelidir.

Dış Yüzeyler

Yeni sıvalı yüzeyler: Yüzeyler gözden geçirilerek kendini taşıyamayacak durumda olan tüm tabakalar temizlenerek uzaklaştırılmalı, serbest kum, toz ve yağ gibi yapışma gücünü düşürecek faktörlerden arındırılmalıdır. Uygulama yapılacak yüzeyler tamamen kuru olmalıdır. Bu nedenle yeni sıvanmış yüzeyler en az 20 gün sıvanın prizlenmesi için beklenmelidir. Yüzeyler üzerinde varsa çatlak, çukur veya kırıklar Permolit Permomacun Su Bazlı Süper Akrilik Dış Cephe Macunu ile düzeltilmelidir. Brüt betonlarda kullanılan kalıp ayırıcı yağlar kesinlikle temizlenmelidir.

Eski boyalı yüzeyler: Kendini taşıyamayacak durumda olan tüm tabakalar temizlenerek uzaklaştırılmalıdır. Oluşabilecek seviye farkları Permolit Permomacun Su Bazlı Süper Akrilik Dış Cephe Macunu ile macunlanarak düzeltilmelidir. Uygulamaya geçilmeden önce yüzeyin temiz, sağlam, kuru ve tozsuz olduğu kontrol edilmelidir.

Boyaların uygulanacağı yüzeylerde oluşmuş seviye farklarının, zemin kusurlarının giderilmesi amacıyla düşük pigment oranı, yüksek dolgu ve katkı maddesi ile oluşturulmuş, mala ve spatula ile uygulanan malzemelerdir. Zeminde bulunan 10 mm den daha derin çukurlar öncesinde tamir harçları ile doldurulmalı sonrasında macun ile düzleştirilmelidir. Macun uygulaması 2-3 mm lik katlar halinde uygulanmalıdır.

Macun gibi emici ve tozuma karakterli yüzeyler üzerine direk boya uygulanmaz son kat boya öncesi binder astar veya saten alçı astarı uygulanması gerekmektedir.

Boyaların uygulanacağı yüzeylerde oluşmuş seviye farklarının, zemin kusurlarının giderilmesi amacıyla düşük pigment oranı, yüksek dolgu ve katkı maddesi ile oluşturulmuş, mala ve spatula ile uygulanan malzemelerdir.

Alçı uygulanması ham yüzeyler üzerinde ortalama üç kat olarak uygulanır. İlk kat zemini doldurmak için yalnızca alçı sıva ile ikinci kat alçı sıva saten alçı karışımı 1/1 olarak, üçüncü kat ise yüzeyi düzleştirmek için en fazla 1-2 mm kalınlığında yalnızca saten alçı uygulama yapılır.

Alçı gibi emici ve tozuma karakterli yüzeyler üzerine direk boya uygulanmaz son kat boya öncesi binder astar veya saten alçı astarı uygulanması gerekmektedir.

Son kat boya uygulamasından önce zemini sağlamlaştırmak, kuruma süresini dengelemek, yüzeyin emiciliğini azaltmak, boyanın zemine tutunmasını (aderansı) sağlamak, boya sarfiyatını azaltmak, zıt renk geçişlerinde işçilik ve boya maliyetini düşürmek, paslanır metallerde paslanmayı engellemek, ham ahşaplarda ahşabı çürümeye karşı korumak için yüzeye uygun astar mutlaka kullanılmalıdır.

Son kat boya uygulamasında görünen kusurların büyük kısmı ya astarsız uygulama veya astar uygulama işleminde yapılan hatalardır.

Patlayıcı

Alevlenir

Oksitleyici

Zararlı

Çevre İçin Tehlikeli

Basınç Altında Gaz

Aşındırıcı

Zehirli

Ciddi Sağlık Tehlikesi

Fırça, rulo, pistole (havalı – havasız) , daldırma, sıyırma vs. yöntemlerle kullanış amacına veya istenilen sonuca bağlı olarak yapılır. Seçilen boya tipine uygun rulo seçilmelidir.

Örneğin ipek mat veya yarı mat boyalarda saten rulo, mat boyalarda plastik rulo, dış cephelerde, dış cephe rulosu, solvent bazlı boya ve verniklerde kadife rulo tercih edilmelidir. Tekstür boyalarda arzu edilen desen çeşidine göre mercan, posteki veya peluş rulo kullanılabilir.

Kapağı açılmamış ambalajında, palet üzerinde, serin ve kuru yerde, direkt güne ışığından ve donmasından korunarak 3 yıl saklanabilir.

Boyanın üzerindeki oyukların, kubbe şeklindeki formların oluşması durumudur.

Nedenleri: Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu tamamen uçmadan önce yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapsolması sonucunda oluşur. Negatif nem en önemli etkendir.

Çözüm: Kabaran yüzeyler tüm boya kalkıncaya kadar kazınmalıdır. Seviye farkı macun veya alçı ile giderilmelidir.

Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması durumudur.

Nedenleri: Aderans kaybı, astarsız boya uygulaması, tozlu yüzey üzerine uygulama, aşırı nem, henüz hazır olmamış yüzeye boya uygulanması, düşük hava sıcaklıklarında uygulama yapılması.

Çözüm: Basınçlı su ya da spatula yardımı ile soyulan kısımlar temizlenmelidir. Daha sonra bölge nemden arındırılmalı, gerekirse zımparalanmalı ve astarlama sonrasında boya uygulamasına geçilmelidir.

Boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumudur. Dış cephelerde olumsuz atmosferik şartlardan dolayı sık rastlanılan bir problemdir.

Nedenleri: Bağlayıcının kötü hava koşullarından etkilenerek parçalanması sonucu oluşur. En önemli etken bağlayıcının dış cepheye uyumlu olmaması veya düşük kalite boya kullanılmasıdır.

Çözüm: Yüzey tüm tebeşirlenme giderilene kadar yıkanır. Temiz suyla durulama yapılır ve kurutulur. Tebeşirlenmiş bir yüzeye yapılan boya uygulaması boyada soyulma problemlerine sebep olur. Yeni bir uygulamadan önce yüzey temizliği şarttır.

Boyanın zamanla renginde azalma-değişim olmasıdır.

Nedenleri: Boyanın direkt güneş ışığına maruz kalması.

Çözüm: Güneş ışığına karşı daha dayanıklı renklendiriciler ile yapılmış renkler tercih edilmelidir.

Yayılmanın iyi olmamasından dolayı yüzeyde portakal kabuğu görünümünde film oluşmasıdır.

Nedenleri: Kullanılacak boyanın çok inceltilmesi, katlar arası tam kuruma gerçekleşmeden uygulama yapılmasıdır.

Çözüm: Boyalı yüzey zımparalanarak boya çıkarılmalıdır. Katlar arasında uygulamadan önce yeterli kuruma zamanı beklenilerek uygulama yapılmalıdır.

Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması olayıdır.

Nedenleri: Zeminden (topraktan), sıva veya betondan sızan tuz, suda çözünebilen iyonlar veya serbest alkalilerdir.

Çözüm: Nemin kaynağı bulunup, ortamdan uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Beyaz tuz tabakası temizlenmeli gerekirse zımpara yapılmalıdır. Yüzey hazırlandıktan sonra boyama işlemine geçilmelidir. Özellikle silikonlu astar uygulaması sonrasında boya uygulamasına geçilmelidir.

Boyanın ambalajının dibinde çökelti oluşması durumudur.

Nedenleri: Boyaların uzun süre hareket ettirilmeden durması, boyanın viskozitesinin çok düşük olması etkilidir.

Çözüm: Boya; ambalajı açılıp iki dakika karıştırıldığında homojen hale geliyorsa çökelti yumuşak çökeltidir, normaldir. Boya kullanılabilir. Dipte sert bir kütle varsa ve karıştırılmıyorsa boyada çökme olmuştur, boya kullanılamaz.

Boyalarda üst kısımda sıvı tabaka oluşmasıdır.

Nedenleri: Boyanın uzun süre hareket ettirilmeden beklemesidir.

Çözüm: Böyle durumlarda boya uygun bir şekilde iki dakika karıştırıldığında homojen duruma geliyorsa sorun yoktur. Boya kullanılır.

Boyanın yüzeyinde meydana gelen buruşuk veya kırışık bir görünümün olmasıdır.

Nedenleri: Yağlı, kirli bir yüzeye uygulama yapılması, henüz kurumamış yüzeye son kat uygulanması, boyanın yağmur ve neme maruz kalması, yüzeyin çok sıcak olması. Çözücüsü kuvvetli olan boyanın daha zayıf çözücüsü olan bir boya üzerine uygulanması (Sentetik boya üzerine selülozik boya uygulanması gibi).

Çözüm: Buruşmuş ve kırışmış yüzey zımparalanarak eski boya temizlenir. Astar uygulanır ve boyanın iyice kuruması beklenir. Çok sıcak veya serin bir havada boya uygulanması zorunluysa, kuruması için ekstra zaman verilmelidir.

Kuruma sırasında bir ya da daha fazla pigmentin diğerlerinden ayrılarak film tabakası üzerinde birikmesi olayıdır.

Nedenleri: Yanlış çeşit tiner kullanımı, boyanın gereğinden fazla inceltilmesi.

Çözüm: Yüzey temizlenip zımparalanmalıdır. Boya ambalajında belirtildiği gibi uygun inceltici ile inceltilip iyice karıştırıldıktan sonra uygulanmalıdır.

Boyanın opaklığının yetersiz olması şeklinde de tanımlanır. Boyanın altındaki yüzeyi kapatmaması durumudur.

Nedenleri: Boyanın iyi karıştırılmaması, gereğinden fazla inceltilmesi, fazla emici olan yüzeylere macun ya da astar uygulaması gibi gerekli olan yüzey hazırlıklarını yapmadan son kat boyanın uygulanması; yeterli sayıda boya katının uygulanmamasıdır.

Çözüm: Yüzey zımparalanarak alttaki boya tabakası temizlenir. Ambalajında belirtilen oranlarda boya inceltilir ve homojen oluncaya kadar karıştırılır. En az iki kat uygulama yapılmalıdır. Katlar arasında en az 4 saat beklenmelidir.

Boya filminin yüzeyinde dalgalı bir görünüm oluşmasıdır.

Nedenleri: Yanlış miktarda çözücü kullanılması ve buna bağlı olarak viskozitenin çok düşük veya çok yüksek olması, dikey ve eğimli yüzeylere aşırı boya uygulanmasıdır.

Çözüm: Akan veya sarkan kısımlar henüz yaş ise fırça yardımı ile düzeltilmelidir. Boya kurumuş ise zımpara yapıp yüzey temizlendikten sonra son kat uygulaması yapılmalıdır.

Boyanın belirtilen sürede tam olarak kurumama durumudur.

Nedenleri: Boyanın iyi temizlenmemiş, yağlı, kirli bir yüzeye uygulanması, boyanın yeterince iyi karıştırılmaması, uygulama yapılan alanın havalandırılmamasıdır.

Çözüm: Boya belli bir süre geçtikten sonra kuruyacaktır. Kuruma süresi boyunca parlaklıkta azalma, boya üzerine toz vb. yapışma sorunu olabilir. Boya tam olarak kurumuş ise zımpara yapılarak son kat uygulaması yapılır. Kurumamış ise tiner ile temizlenerek son kat uygulaması yapılır.

Boya filminin üstünde rulo ve fırça izlerinin kalması durumudur.

Nedenleri: Boyanın etiket bilgilerine uyularak inceltme yapılmaması, yüzeyde doğru bir şekilde dağıtılmaması ve rulo veya fırçanın bastırılarak kullanılması; sert, kalitesiz malzeme kullanımı; eski boyanın yüzeyden tam olarak çıkartılamaması, yarım kalmış boyaların uygulama viskozitesine getirilmeden kullanılmasıdır.

Çözüm: Boya tamamen kuruduktan sonra zımpara yapılmalı, yüzey zımpara tozlarından temizlenmelidir. Zımpara işleminden sonra astarlama yapılır ve son kat uygulamasına geçilir.

Boya filminde zımpara izlerinin belli olması durumudur.

Nedenleri: Yüzeye uygun zımpara kağıdı kullanılmaması, zemin hazırlığı sırasında kullanılan alçının ya da macunun tam kurumasını yapmadan zımparalanması, son kat uygulamasının olması gerekenden daha ince yapılması.

Çözüm: Uygun zımpara kâğıdı kullanılmalıdır. Katlar arasında tam kuruma gerçekleşmeden uygulamaya geçilmemelidir. Son kat uygulaması kalınlığı ince olmamalıdır.

Boyanın uygulama yüzeyine yapışmaması sorunudur.

Nedenleri: Yüzeyin yağ, kir ve tozdan temizlenmeden uygulama yapılması, yüzeyde eski boya varsa zımpara işlemi yapılmadan uygulamaya geçilmesi, astarsız uygulama, boya kurumasını tamamlamadan üzerine yeni bir kat uygulanmasıdır.

Çözüm: Yüzey boyadan temizlenmeli, gerekiyorsa zımpara yapılmalıdır. Yüzey tam olarak hazırlandıktan sonra boyama işlemine geçilmelidir.

Binaların saçaklarının altında boya tabakasının kalkması durumudur.

Nedenleri: Eski, parlaklaşmış boya üzerine; yüzey hazırlığı gerektiği gibi yapılmadan son kat boya uygulamasının yapılması, yüzeyde meydana gelen tuz tabakasının temizlenmemesidir.

Çözüm: Yüzey zımparalanmalı, bol su ile yıkanmalıdır. Tam olarak kuruduktan sonra boya uygulaması yapılmalıdır.

Boyanın yüzeyde yer yer çekilmesi, film tabakasında nokta nokta izler bırakması durumudur.

Nedenleri: Yüzeydeki yağ tabakasının temizlenmeden uygulama yapılmasıdır.

Çözüm: Yüzey zımparalanmalı, bol su ile yıkanmalıdır. Tam olarak kuruduktan sonra boya uygulaması yapılmalıdır.

Galvanizli metal üzerindeki boyanın kalkması, soyulması durumudur.

Nedenleri: Yanlış astar uygulanması veya astar uygulanmaması, yüzeyin kir, pas ve tozdan temizlenmemesi, yüzey temizliğinin hemen ardından uygulama yapılması, kuruma için yeterince beklenmemesidir.

Çözüm: Yüzeye zımpara yapılarak alttaki boya temizlenir. Astar uygulaması yapılmamış ise uygun astar uygulanır. Yüzey hazırlığından sonra son kat uygulama işlemine geçilir.

Boya filminin yüzeyinde küf oluşmasıdır.

Nedenleri: Ortamda bulunan fazla nem ve yüzeyin su ile sürekli temasıdır.

Çözüm: Yüzeyleri Permolit Permobio Yüzey Temizleme Solüsyonu ile temizlemeliyiz. Temizleme işlemi bir fırça yardımıyla uygulanabilir. Daha sonra temiz suyla yüzey yıkanmalı ve iyice kurumaya bırakılmalıdır.

Kuru film tabakasının yüzey üzerinde kabarmadan, ince tabakalar halinde kalkmadan veya çatlamadan durma kabiliyetidir. Aderans, boyanın belki de tek en önemli özelliğidir. Islak tutunma, ıslak koşullara rağmen kuru boya filminin yüzeye tutunma kabiliyeti, genellikle dış cephe boyaları için önemlidir.

İç ve dış ortamlarda kullanılan kapı, pencere pervazı, çit, mobilya, zemin kaplaması gibi ahşaptan yapılan nesnelerin yüzeylerine, koruma ve süsleme amacıyla uygulanan organik kaplamalar. Başlıca örneklerini, ahşap koruyucular, renklendiriciler, astarlar, dolgu vernikleri, macunlar, son kat boyalar ve vernikler oluşturur.

Bağlayıcısının çoğunluğunu akrilik reçine oluşturan, su ile inceltilen boyalardır.

Ağır hizmet boyası gamlarında, yeterli toplam kalınlığı sağlamak amacıyla, astarla son kat arasında uygulanan boyadır.

Badana, bina duvarlarına fırça veya püskürtme ile sürülen kireçli suya denir. İç cephe dekorasyonu için kullanılır. Yıkamaya karşı dayanıklı değildir.

Bağlayıcı, pigment parçalarını, düzgün boya filmi oluşturmak üzere bağlar ve aynı zamanda boyanın yüzeye yapışmasını sağlar.

Güneş ışınlarına maruz kalan duvar boyasında oluşan renk kaybıdır.

Boya tatbikinden veya kurumasından sonra ortaya çıkan olumsuzluklardır.

Oluşan boya kuru filminde zamanla gözlenen yırtılmalardır.

Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine, özellikle kötü hava şartları, karşı dayanma derecesidir.

Çok ince katı yapıdaki partiküllerin bir sıvı madde içinde homojen şekilde dağılması işlemidir.

Boyanın, görünümünde değişiklik olmadan veya zarar görmeden, genişleme ve daralma yeteneğidir.

Çok düşük viskoziteli bir sıvının, katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi, girmesidir.

Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılmasıdır.

Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen; örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır.

Boyanın sürekli kuru film tabakası oluşturma kabiliyeti. Bu proses,su veya solventlerin buharlaşması ve bağlayıcı parçalarının birleşmesi sonucu oluşur. Sürekli kuru film suyu iter.

Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz.

Pigment ve bağlayıcının hacmi toplamının, toplam hacme bölümü. Yüzde (%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları, daha kalın kuru film tabakası, ileri örtücülük ve yüksek dayanıklılık demektir.

Yüksek basınçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanın atomizasyonu prosesidir. Özellikle boya önceden ısıtıldığında, solventlerin buharlaşması ile yol almasının efektidir.

Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu, boyanın üzerindeki oyuklar, kubbe şeklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce, yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olması sonucunda da oluşabilir.

Varlığı, kimyasal reaksiyonun hızını arttırır. Bazı durumlarda, katalizör, emilmeden ve yeniden oluşmadan fonksiyon gösterir.

Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar.

Boyanın, yüzeyi veya önceden uygulanan boyayı ve yüzeydeki lekeleri kapatma veya örtme kabiliyeti. Boyanın pigmenti ile örtücülük sağlanır.

Düzgün yuvarlak, doğal veya sentetik, inorganik veya organik, çözünmeyen dağılmış parçalar(toz). Bu parçalar, boya sıvısının içinde dağılarak, boyaya renk vermenin yanında, opaklık, katılık, dayanıklılık ve korozyona dayanıklılık gibi boyanın temel özelliklerini de geliştirirler.

Reaktif yapıdaki çifte bağlar içeren aynı veya farklı monomerlerin ısı, ışık veya katalizörler yardımıyla oluşturdukları farklı yapılardaki kimyasal bileşikler işlemidir.

Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düşük kaliteli subazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya bağlayıcı olarak kullanılır. Bunun yanında yapıştırıcılar, tekstil, empregnasyon alanlarında da kullanılan bir reçinedir.

Pigment hacminin, kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere oranı.

Doğal veya sentetik şeffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farklı renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler.

Boyanın orijinal rengini koruma ve solmaya karşı dayanma yeteneğidir. Solma: Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması.

Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybı sonucu oluşur.

Boyanın, içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden oluşur.

Hava koşullarının bozucu etkilerinin bağlayıcı ortamını ayırarak sebep olduğu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumu. Boya filminin tebeşiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Bağlayıcı ortamının seçimi de etkili olabilir.

Boyalar, plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan, yüksek opaklıkta, tebeşirsiz açık beyaz renkte pigmenttir.

Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç, üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması. Nemin harç veya komşu çimentonun içinden sızan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar.

Sıvı organik kaplamanın bir litresinde bulunan uçucu organik bileşiklerin gram cinsinden miktarıdır.

Ambalaj viskozitesindeki ve uygulama viskozitesindeki boyaların, genellikle g/ml cinsinden ölçülen yoğunlukları. Boya yoğunlukları, yaygın olarak piknometrelerle ölçülür. Piknometreler, alüminyumdan veya paslanmaz çelikten yapılma, sabit hacimli ve kapaklı kaplardır.

Kaplamanın, fırça izleri gözükmeksizin düzgün boya filmi oluşturma kabiliyeti.

Zarar vermeden kuru boya filmi yüzeyinden kirin kaldırılmasına olanak verecek yıkama şeklidir.

Yüzeyin aşındırıcı malzeme ile istenilen kalitedeki pürüzlülüğe getirilmesi.

Renk, 400–750 nm dalga boyundaki ışığın gözün retina tabakasına düşmesiyle oluşan karmaşık psikolojik ve fizyolojik bir olgudur. Eğer görünür ışığın bütün dalga boyları retinaya düşerse bunu beyaz olarak algılarız. Hiçbir ışık düşmezse siyah ya da karanlık olur. Dalga boyların sadece belirli aralığı düştüğünde ise renkleri görürüz.

Renk çemberini dikkatle incelediğimizde üç ana renk olduğunu görürsünüz. Bunlar kırmızı, sarı ve mavidir. Ana renkler doğada saf olarak bulunan ve karışımla elde edilmeyen renklerdir. Doğada gördüğümüz bütün renkler bu üç ana renkten oluşmuştur.

Ana renkleri ikişer ikişer aynı oranda karıştırdığımızda ortaya çıkan renklere ara renkler denir. Bunlar turuncu, mor, yeşildir.

Herhangi bir cisim güneş ışığından aldığı renkleri yansıtmayıp yutuyorsa o cismi siyah görürüz. Siyah ve beyaz rengi karıştırdığımızda gri renk ortaya çıkar. Siyah, beyaz ve gri; renklere nötr renkler denir.

Serinlik etkisi veren deniz, orman ve gökyüzü gibi renkler soğuk, ısı ve ışık etkisi veren kırmızı, sarı ve turuncu ise sıcak renklerdir.

Üç ana renk kırmızı, mavi, sarı merkez alınarak turuncu, yeşil ve morun ara renk olarak elde edilmesi ve kendi aralarında karıştırılarak ana ve ara renklerin gösterildiği dairesel yapıdır.

• Sarı ışık veren ampuller ve mum ışığı, kırmızılar ve turuncular gibi sıcak renk tonlarını en iyi şekilde ortaya çıkarır. Bu nedenle kırmızı, yemek odaları, TV odaları ve akşamları kullanılan diğer alanlar için popüler bir renk seçimidir.

• Beyaz ışık veren ampuller gün ışığına yakın bir ışık sağlayarak renk seçiminizin çok yönlü olmasını sağlar – istediğiniz kadar soluk veya canlı seçim yapabilirsiniz, her durumda bu renkler harika görünecektir.

• LED ışıkları mavimsi bir pırıltı verir ve modern bir görünüm için soğuk pastelleri seçebilir veya sıcak sarı tonları ile karşılık verebilirsiniz.

Işığı emen özelliği bulunan siyah renk, yalnızlık, hüzün, endişe ve sıkıntı sembolü olarak karamsarlığı arttırır. Bazı toplumlar için ölümün rengi kabul edildiğinden, matemi anlatmaktadır. Kötülüğün sembolü olarak ta kabul edilir. Siyah aynı zamanda soyluluk, güç, hırs, ağırbaşlılık ve tutkunun ifadesidir. Bulunduğu ortamları daha gizemli hale getirir.

Bütün renkleri içine alan beyaz, masumiyet, saflık ve temizlik sembolüdür. Asalet, istikrar ve devamlılık anlatan beyaz, insanlara huzur veren bir renktir. Bazı toplumlarda matem rengi olarak kullanılır. Beyaz rengin hakim olduğu yerler ferah ve geniş olarak algılanır. Dengeleyici ve tamamlayıcı olarak benimsenir.

Yeryüzünde en fazla görülen renk olan mavi, huzuru, özgürlüğü ve sonsuzluğu anlatır. İnsana huzur veren, rahatlatıcı etkileri bulunmaktadır. Bu rengin müdavimi olan kişiler, düzenli, sakin, güvenilir ve sadık olurlar. Gözleri rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Koyu tonlarda bir mavi sıkıntı, açık tonlardaki mavi ise yalnızlığı çağrıştırabilir.

En sıcak renk olan kırmızı, gençliği, dinamizmi ve hareketi ifade eder. Kişileri duygusal olarak mutlu, azimli ve kararlı yapar. Azmin ve gücün sembolü olarak kabul edilir. İnsanlara şevk verir, hareketli olmalarına neden olur.

Doğayı simgeleyen renk olan yeşil, huzurun ve rahatlamanın kaynağıdır. Kişiye güven verir ve iç huzuru sağlar. Gençlik ve canlılık duygularını harekete geçirir. Kişileri uyumlu ve dengeli olmaları konusunda uyarır.

Sevinç, ışık ve verimliliğin sembolü bir renktir. Kişilere ilham verir, sevinç ve coşku duyguları yaşatır. Hem canlılığı, hem de hüznü anlatabilir. İki etkiyi uyandırdığından, zihinlerin karışmasına neden olabilir. Bu sebeple çalışma odaları ve dinlenme yerleri için uygun olmayacaktır.

Bu renk sezgilerin artmasına, kararları kolaylaştırmaya etkilidir. Düşüncenin rengi olarak kabul edilir. Göze batmayan bir renktir. Kişiler için otorite ve sonsuzluk sembolüdür. Kişilere kendini karizmatik hissettiren bir renktir.

Asalet, zenginlik, lüks duygularını çağrıştıran mor renk, hayal gücünü arttırır. Kişilerde konsantrasyonu arttıran, şevk veren bir renktir. Bu rengi seçen kişiler, ruhsallığı dikkate alan, asil ruhlu ve ağır başlı özellikler taşır.

Boyama öncesinde uygulama yapılacak yüzey iyi bir şekilde temizlenmelidir. Yüzey tozdan arındırılmalı, lekeler temizlenmeli, boşluklar ve çatlaklar alçı veya macun ile doldurulmalıdır. Bu işlemler tamamlandıktan sonra yüzeye ve boyaya uygun bir astar ile tüm uygulama alanı astarlanmalıdır. Astar kuruduktan sonra seçilen boya; fırça, rulo veya boya tabancası (püskürtme) ile 2 veya 3 kat olarak uygulanmalıdır. Katlar arasındaki kuruma süresine dikkat edilmelidir.

Dış cephe boyanacak ise hava şartlarına dikkat edilmeli, çok sıcak veya yağışlı havalarda uygulama yapılmamalıdır. Hava sıcaklığının +5 ile +30°C olduğu sıcaklıklar en uygun uygulama sıcaklığıdır. Uygulama öncesinde ve sonrasında yüzeyler yağıştan korunmalıdır. Rüzgârlı havalarda uygulama yapılmaması önerilmektedir. Uygulama sonlandırıldıktan sonra son kuruma süresi beklenmelidir.

Rutubet oluşumunun iki nedeni vardır, negatif su basıncı ve pozitif su basıncıdır.

Pozitif su basıncı nedir?

Ortamdan kaynaklanan rutubet sorununun kaynağına pozitif su basıncı denir. Mutfak, banyo, yemekhane gibi su buharının yoğun olduğu ortamlarda bu sorun ortaya çıkar. Yoğunlaşarak tekrar su haline dönen su buharı, duvarları nemli hale getirir ve belli bir zaman sonra yüzeyde küf ve bakteri oluşur, kararmalar, boyada kabarmalar ve dökülmeler görülebilir.

Negatif su basıncı nedir?

Topraktan, çatıdan veya çevreden gelen su girişine karşı yeterli izolasyon yapılmaması durumunda oluşan ters yönde basınçtır. Yüzeylerde sıva –duvar içinde oluşan nem belli bir süre sonra boyada kabarma, dökülme ve küf – bakteri oluşumuna neden olur.

Küflü yüzeylere direkt uygulama yapılmaz. Önce yüzeyler Permolit Permobio Yüzey temizleme solüsyonu ile temizlenmesi gerekmektedir. Kuruduktan sonra astar ve boya uygulaması yapmak gerekir. Boya seçiminde antibakteriyel özellikli ve küf mantar oluşumunu geciktiren özellikte bir boya tercih edilmelidir. Permomax serisi ürünler, Permosil Antibakteriyel İç Cephe, Permolit Antibakteriyel Süper tavan yüzeylere uygulanabilir.

Astar, bozuk ve eski yüzeylerle, yeni sıva ve alçılı yüzeylere mutlaka uygulanmalıdır. Bu uygulama, yüzeyin sağlamlaşmasını ve üzerine gelecek son kat boya filminin daha iyi yapışmasını sağlar. Ayrıca eski boyalı yüzey rengi koyuysa veya zıt bir renk ise astar uygulandığında son kat boya sarfiyatını azaltır.

Öncelikle boyalı yüzey zımparalanmalıdır. Yüzeyin tozu alındıktan sonra Permoset Dönüşüm Astarı uygulanmalıdır. Permoset Dönüşüm Astarı sonrası tercih edilen su bazlı boyalar uygulanabilir.

Örnek olarak 100 m² oturum alanı olan bir evde; tavan alanı 100×0,85=85 m², duvar alanı 100×2,2=220 m² olarak hesaplanabilir. Bu metrajlar üzerinden seçilecek boya cinsine göre etiket bilgilerindeki m² sarfiyatlarına göre miktar belirlenebilir.

Boya sarfiyatlarında yüzeyin durumu (kirliliği gibi), uygulanacak boya kat sayısı (2 veya 3 kat uygulanması) kullanılacak boya miktarında belirleyici olan konulardandır.

Yaklaşık boya alanı Bina çevresi x kat sayısı x kat yüksekliği x boşluk = m² olarak hesaplanır.

Örnek olarak; 100 m x 8 x 3 m x 0,8 = 1920 m²

Boyanacak alanın ışık durumu göz önünde bulundurulmalı, doğal ışık ve elektrik ışığı altında renklerin farklı algılanabileceği unutulmamalıdır. Seçilen rengin mekandaki eşyalarla uyum sağlamasına dikkat edilmelidir. Mekanın geniş, dar uzun, yüksek tavan, alçak tavan gibi durumlarda rengin seçilmesinde önemlidir.

Boyanın cinsi, uygulanacak yüzeyin durumu, tavanda mı, iç cephede mi ya da dış cephede mi kullanılacak olması rulo tercihimizi belirler. İç cephede su veya solvent bazlı, saten boyalarda kısa tüylü saten rulolar kullanılmalı. Plastik, Mat boyalar uygulanacaksa plastik boya rulosu tercih edilmelidir. Dış cephe uygulamalarında boyanın cinsine göre, dış cephe rulosu, mercan ya da posteki rulolar tercih edilmelidir.

Ambalaj üzerindeki etiket bilgilerinde belirtilen inceltme oranlarına dikkat edilmelidir. Boyalar hacimce inceltilmelidir. Daha az veya çok inceltildiği durumlar boya performansını etkiler (Boyanın kapatıcılık, yüzey koruma vs. gibi özelliklerinde performansını değiştirebilir).

Pütürlü ve lekeli görüntü son katın bir önceki katın pütürlü yüzeyine uygulanmasından, astar katının tam kurumamış olmasından veya yüzeyin temizliğinin yeterince iyi yapılmamış olmasından kaynaklanabilir.

Renk kadar boyanın yüzeyi uzun süre koruyacak özellikte olmasına da dikkat edilmelidir. Boyanın su bazlı, çevre dostu olması, insan ve evcil hayvan sağlığına zararsız olduğunu destekleyen EN71-3 standardına uygun olması, maksimum silinebilir olması, küf ve mantar oluşumlarını önleme ve geciktirme özelliğine sahip olması gibi özelliklere de bakılmalıdır. Sağlık Bakanlığı Onaylı Permomax ürünleri, EN71-3 standardına uygun Permolife, Permosil Antibakteriyel İç Cephe ve Permolit Antibakteriyel Tavan gibi yüksek kaliteli ürünlerimiz tercih edilebilir.

Boyalar mattan parlağa doğru şöyle sıralanır: Mat – İpek Mat- Yarı Mat – Parlak. Yumurta kabuğu ipek mat parlaklığa örnek olarak gösterilebilir. Bir boya alırken parlaklığı yüzeyin yapısına göre seçilmesi daha doğru olmaktadır. Alçı, macun gibi yüzeylerde ipek mat, yarı mat, parlak gibi boyalar tercih edilirken; sıvalı yüzeylerde mat boyaların tercih edilmesi daha doğru olur.

Uygun işçilikle iyi hazırlanmış bir yüzeye uygulanan kaliteli, maksimum silinebilirlikteki bir boya 8-10 yıl gibi yüzeyde canlılığını ve rengini korur. Ancak pandemi ile birlikte evleri boyamak/boyatmak hane halkının derin temizlik ihtiyacını karşıladığı için tüketim alışkanlıkları ve boyama sıklıkları da bu doğrultuda değişmekte, 1-2 yılda bir boyama yapılmaktadır.

Bu çatlamaların en önemli nedeni, gereğinden kalın bir boya tabakası uygulanmasıdır. Yüzeydeki kat daha çabuk kurur ve alt katların kuruması daha uzun zaman alır. Bu sorun üst kat boya filminde çatlamalara neden olabilir. Ayrıca boya uygulanan yüzey iyi temizlenmemişse de yüzeyde boya filminde çatlamalar oluşabilir.

Boyanın silinebilir sertliğine ulaşması için 1 ay geçmesi gerekmektedir. Yumuşak bir bez ya da sünger kullanılarak, hazırlanan sabunlu suyla duvarlar silinerek temizlenebilir.

Bunun en önemli sebebi boyanın inceltme oranının fazla olmasından dolayıdır. Bir diğer sebebi de uygulama yapılırken tarama yapılmamasıdır.

Tarama: Uygulama yapılan ruloyu boyaya daldırmadan yüzeydeki boyayı eşit şekilde yaymaya tarama denir.

Bunun sebepleri; Alt yüzey alçılı veya macunlu bir yüzey ise yüzeyin tozu alınmamış olabilir ve astarlanmamıştır. Ayrıca yanlış astar uygulanmış olabilir. Bu tarz yüzeylerde yüzeye göre binder veya saten alçı astarı kullanılmalıdır.

Yapılabilir fakat uygulama öncesinde yüzey iyi şekilde temizlenmeli (tel fırça ile yüzey düzleştirilip sonra yüzey su ile yıkanmalı ve nötralize edilmeli) ve Permobinder Astar ile astarlanmalıdır.

Boyalar inceltilirken kesinlikle etiket bilgilerine uyulması gerekir. Mat boyalar ve ipek mat boyalar aynı şekilde hacimce inceltilir ve genelde %10-15 inceltilir. Açık renkler %15’e kadar inceltilirken renkler koyulaştıkça inceltme oranı %10’a kadar düşer. Mat boyalar genelde ağırlıkça doldurulduğu için inceltmede bundan dolayı hatalar oluşabilir. Ambalajlarda ayrıca boyaların litresi yazar. Örneğin; Permosil İç Cephe ürünümüz 20kg olarak dolar litre olarak da 12,6 lt dir ve ambalajda yazar. Buna göre Permosil İç Cephe Ürünümüzü inceltirken 12,6 lt baz alınarak inceltmeye dikkat edilmelidir.

Rötuş yaparken ton farkı olma sebepleri:

Alçı veya macun ile tamir yapılan bir yer ise zımparalanmalı, tozu alınmalı, Permobinder Astar uygulaması yapılmalı ve doku farkı olmaması için Permoset Dönüşüm Astarı uygulanmalı bu işlemlerden sonra boya uygulamasına geçilmeli, bu uygulamalar yapılmadan direk boya uygulamasına geçilirse;

• Boya yüzeye iyi şekilde penetre olamayacağı için soyulabilir.

• Yüzey emiciliği farklı olacağından renkte ton farkı olabilir.

Kestirme yaparken ton farkı olma sebebi:

Alt ve üst kestirmeler yapılırken duvara kaç kat boya yapıldıysa aynı şekilde kestirmelerde yapılmalıdır. Eğer bu şekilde yapılmazsa yüzeyin boyaya doyduğu yer ile doymadığı yer arasında renklerde ton farkı olur. Ayrıca kestirmeler yapılırken duvara uygulanan boya ile kestirmeye uygulanan boya aynı kova veya aynı parti numaralı boya ile yapılmalıdır. Bunun sebebi kovalar arasında ya da parti numaraları arasında ufak da olsa ton farkı olabilme ihtimali olabilir.

Evet bu mümkün bunun sebebi; Alt yüzeyde alçı veya macun yapılırken zayıf(çürük) yapılmışsa ilk uygulanan boya yüzey emici olduğundan tutunabilir; fakat sonradan boya uygulandığında yüzey zayıf olduğundan ilk boyayla beraber soyulabilir veya dökülebilir. Boyanın kalktığı yere elinizi sürdüğünüzde hiç boya yapılmamış tozlu bir yüzeymiş gibi elinize gelir.

Yüzeye uyguladığınız binder astarın inceltmesine dikkat etmelisiniz. Binder astar 1/7 oranında inceltilir. İnceltme oranını daha düşük yaparsanız örneğin: 1/5 gibi inceltme yapılırsa astarın yüzeye nüfus etmesi zor olur ve yüzeyde camsı film tabakası oluşur bundan dolayı da boyanızın yüzeye tutunma olasılığı düşük olacaktır.

Dünya genelinde renk yapılırken tek değişmeyen ışık kaynağı gün ışığı olduğundan dolayı gün ışığı baz alınarak renkler yapılır. Bundan dolayı renginizi seçerken gün ışığında seçmeye dikkat etmelisiniz. Her ışık kaynağının ve rengin dalga boyu farklı olduğundan uygulamış olduğunuz renk farklı ışık kaynağı altında gözünüze renk değişmiş gibi gelebilir buna metamerizim denir. Bunun en basit çözüm yolu duvarınızı tekrar boyamaktansa ışık kaynağınızı gün ışığına yakın olacak şekilde değiştirmektir.

Çok parlak bir yüzey varsa hafif yoklama zımparası yapılmalı sonra nemli bez ile tozu alınmalı kontrol amaçlı küçük bir alan boyanıp yapışma kontrol edilmelidir.

Eğer altaki boya zarar görmüş boya ise zımpara ve temizlik sonrası Permolife Örtücü Astar uygulanmalı sonrasında son kat boyama işlemine geçilmelidir.

Metal yüzeyler, havada bulunan oksijen ile reaksiyona girerek belirli bir süre sonra yükseltgenme-indirgenme reaksiyonu sonucu korozyona uğrar. Paslanma olarak bilinen bu reaksiyon sonucu boya filmi zamanla parçalanır. Bu nedenden dolayı metal yüzeylere mutlaka oksijen ile teması kesmek amaçlı, korozyonu önleyecek astar ve boya uygulaması yapılmalı ya da yüzey toleranslı Monotip türü 3’ü bir arada (antipas+arakat+sonkat) boyalar kullanılmalıdır.

Yapılabilir. Kapalı alan boya uygulamasında ortam sıcaklığı sadece boyanın daha geç veya erken kurumasına neden olabilir.

Dış cephelerde zaman içerisinde renk kayıpları yaşanan problemlerdendir. Renk kaybı oranı yükseldiğinde solma dediğimiz problemlerden bahsedebiliriz. Mavi ve yeşil gibi organik renkler, oksit sarı ve oksit kırmızı gibi inorganik renklere nazaran daha çabuk renk kaybı eğilimi gösterirler. Özellikle UV dayanımı yüksek son kat boyaların tercih edilmesi gerekmektedir. Permomax serisi gibi.

Bu işlem solvent bazlı boyalar için geçerlidir. Artan boyanın tekrar kullanılabilmesi için boya yüzeyini örtecek kadar kendi incelticisinden ilave edilmeli ve karıştırmadan 5-30°C sıcaklıkta saklanmalıdır. Su bazlı boyalarda yalnızca kullanılacak kadar olan kısmı inceltilmeli inceltilen ve kullanılan boya ile inceltilmeyen boya birbirine karıştırılmamalı kapağı sıkıca kapatılmalı direk güneş görmeyecek şekilde 5-30 derecede saklanmalıdır.

Aklınıza takılan sorular mı var?

İletişim düğmesine tıklayarak bize ulaşabilirsiniz.

iletişim